6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 1353/1 uyarınca deniz alacakları için gemi üzerinde ihtiyati tedbir konulması veya başka bir surette geminin seferden men edilmesi istenemez. İlgili madde ile ihtiyati tedbir konulması değil, ihtiyati tedbir yoluyla geminin seferden men edilmesi yasaklanmaktadır. Bir başka deyişle geminin seferden men edilmesi sonucu doğurmayan ihtiyati tedbir kararlarının verilebileceğini düşünüyoruz.
Geminin ihtiyati haczi ancak kanunda sayılan deniz alacaklarının mevcut olması durumunda talep edilebilir.
TTK 1352 uyarınca sınırlı olarak sayılan deniz alacakları aşağıdaki gibidir;
a) Geminin işletilmesinin sebep olduğu zıya veya hasar
b) Geminin işletilmesi ile doğrudan doğruya ilgili olarak karada veya suda meydana gelen can kaybı veya diğer bedensel zararlar
c) Kurtarma faaliyeti veya her türlü kurtarma sözleşmesi, çevre zararı tehdidi oluşturan bir gemi veya gemideki eşya ile ilgili kurtarma faaliyeti için ödenecek özel tazminat
d) Çevreye, kıyı şeridine veya bunlara ilişkin menfaatlere gemi ile verilen zarar ya da zarar verme tehdidi; bu zararı önlemek, sınırlandırmak veya ortadan kaldırmak için alınan önlemler; bu zarar karşılığı ödenecek tazminat; çevrenin eski duruma getirilmesi için fiilen alınan veya alınacak olan makul önlemlerin giderleri; bu zarar ile bağlantılı olarak üçüncü kişilerin uğradığı veya uğrayabileceği kayıplar ve bu bentte belirtilenlere benzer nitelikteki zararlar, giderler veya kayıplar
e) Geminin içinde bulunan veya bulunmuş olan şeyler de dâhil olmak üzere, batmış, enkaz hâline gelmiş, karaya oturmuş veya terkedilmiş olan bir geminin yüzdürülmesi, kaldırılması, çıkartılması, yok edilmesi veya zararsız hâle getirilmesi için yapılan giderler ve harcamalar ile terk edilmiş bir geminin korunması ve gemi adamlarının iaşesi ile ilgili giderler ve harcamalar.
f) Bir çarter parti düzenlenmiş olup olmadığına bakılmaksızın, geminin kullanılması veya kiralanması amacıyla yapılmış her türlü sözleşme
g) Bir çarter parti düzenlenmiş olup olmadığına bakılmaksızın, gemide eşya veya yolcu taşınması amacıyla yapılmış her türlü sözleşme
h) Gemide taşınan, bagaj dâhil, eşyaya gelen veya bu eşyaya ilişkin zıya veya hasar.
i) Müşterek avarya.
j) Römorkaj.
k) Kılavuzluk.
l) Geminin işletilmesi, yönetimi, korunması veya bakımı için sağlanan eşya, malzeme, kumanya, yakıt, konteynerler dâhil teçhizat ve bu amaçlarla verilen hizmetler
m) Geminin yapımı, yeniden yapımı, onarımı, donatılması ya da geminin niteliğinde değişiklik yapılması
n) Liman, kanal, dok, iskele ve rıhtım, diğer su yolları ile karantina için ödenecek resimlerle diğer paralar
o) Ülkelerine getirilme giderlerini ve onlar adına ödenmesi gereken sosyal sigorta katılma paylarını da içererek, gemi adamlarına, gemide çalışmaları dolayısıyla ödenecek ücretlerle, onlara ödenmesi gereken diğer tutarlara ilişkin istemler
p) Gemi için alınmış krediler dâhil olmak üzere, geminin veya malikinin adına yapılmış harcamalar
r) Geminin maliki tarafından veya onun hesabına ödenecek, karşılıklı sigorta aidatları da dâhil sigorta primleri
s) Geminin maliki tarafından veya onun hesabına gemiye ilişkin olarak ödenecek her türlü komisyon, brokaj veya acente ücretleri
t) Geminin mülkiyeti veya zilyetliğine ilişkin her türlü uyuşmazlık
u) Geminin ortak malikleri arasında çıkan, geminin işletilmesine ya da gemiden sağlanan hasılata ilişkin her türlü uyuşmazlık
v) Gemi rehni, gemi ipoteği veya gemi üzerinde aynı nitelikteki ayni bir yükümlülük
y) Geminin satışına ilişkin bir sözleşmeden kaynaklanan her türlü uyuşmazlık
Türk Ticaret Kanunu kapsamında “Geminin mülkiyeti ve zilyetliğine ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklanan” deniz alacağı da dahil olmak üzere tüm deniz alacakları için yalnızca ihtiyati haciz talep edilebileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu düzenlemesine rağmen geminin mülkiyetine ve zilyetliğine ilişkin uyuşmazlıklarda geminin seferden menini doğurmayan, geminin devrinin yasaklanması gibi ihtiyati tedbir kararları alınabilmelidir.
Geminin mülkiyet ve zilyetliğine ilişkin uyuşmazlıklarda geminin seferden men edilmesi sonucu doğuran ihtiyati haciz kararı yeterli bir önlem olamayacaktır. Zira geminin hakimiyetini elinde bulunduran borçlu ihtiyati haciz kararına rağmen gemiyi üçüncü bir şahısa devredebilecektir. Geminin gerçek sahibi tarafından davanın kazanılması ve mülkiyetin tekrar kendisine geçmesi durumunda devralan üçüncü kişi mülkiyet hakkını kaybedecek ve bir başka uyuşmazlık gündeme gelecektir.
Aynı zamanda geminin asıl maliki olduğunu iddia eden alacaklı, malik olduğu geminin seferden men edilmesi ile birlikte gemiden sağlanan gelirden de mahrum kalacaktır. Davayı kazanması durumunda geminin seferden men edildiği süre içinde doğan zararlara da katlanmak zorunda kalacaktır.
Böyle bir durumda geminin üçüncü kişilere devrinin engellenmesi yönünde verilecek bir tedbir, seferden men kararı verilmesinden daha etkin ve istenen sonuca hizmet edecektir.
Kanaatimizce, gemi üzerinde ihtiyati tedbir konulması yasağı, uyuşmazlığın geminin mülkiyeti ve zilyetliğine ilişkin bir deniz alacağından kaynaklanması durumunda istisnai olarak değerlendirilmeli ve somut uyuşmazlığa göre karar verilmelidir.
Av. Nilsu YILDIZ HAZER
Av. Hülya ŞEN İLBASMIŞ